Haziran 18, 2025
Özledik..

Türklerde Ad Koyma Geleneği

banner

Sırlarla Dolu Türk Kültürü: Türklerde Ad Koyma Geleneği

Türk kültüründe çocuklara ad koymak sıradan bir işlem değil, kutsal bir ritüeldi. Çocuğun adıyla kaderi arasında güçlü bir bağ olduğuna inanılırdı. Yeni doğan bir çocuğa isim vermek, sadece bir kelime seçimi değil, onun yaşam yoluna yön verecek ilk adımdı.

İsim Koyma Töreni

Yeni doÄŸan çocuk için oba çadırında özel bir tören düzenlenirdi. Babanın veya ebenin, boy baÅŸkanına, saygıdeÄŸer bir misafire ya da Åžaman’a dönerek “çocuÄŸa bir isim vermesini” rica etmesiyle tören baÅŸlardı. Bu kiÅŸi, çocuÄŸun ilk adını verir ve bu adın uÄŸurlu, anlamlı ve çocuÄŸa yakışır olması en önemli kriterdi.

Çocuk hastaysa veya zayıf doÄŸmuÅŸsa, tören birkaç gün ertelenirdi. Daha sonra aile tekrar bir ÅŸenlik düzenler, ebe misafirlere yiyecek ve içecek ikram ederek ev sahibesi gibi davranırdı. ÇocuÄŸa “adı ağır geldi” denilerek yeni bir ad verilirdi. Bu adın verilmesiyle birlikte ebe, misafirlerin getirdiÄŸi “diÅŸ” adı verilen hediyeleri toplayarak beÅŸiÄŸin üstüne koyardı.

Ad DeÄŸiÅŸtirme GeleneÄŸi

Bir kiÅŸinin adı deÄŸiÅŸtirildiÄŸinde ona hediyeler verilirdi. Altay Türklerinde çocuÄŸun adını genellikle babası verir, bu ad çoÄŸunlukla eve ilk gelen misafirin adı olurdu. Altay ve Yenisey Türklerinde bir dönem çocuklara özel ad verilmez, kabile adıyla anılır veya “adsız” olarak yaÅŸarlardı. Ancak bir kahramanlık gösteren, üstün yetenek sergileyen çocuklara özel bir ad verilirdi.

Dede Korkut’ta Ad Koyma

Dede Korkut Hikâyeleri’nde gerçek adı veren kiÅŸi Korkut Ata’dır. Ana ve babanın verdiÄŸi ad geçici sayılır; çocuk, gerçek adını savaÅŸta ya da avda gösterdiÄŸi kahramanlık sonrası kazanır. ÖrneÄŸin Dirse Han’ın oÄŸlu bir boÄŸayı öldürünce “BoÄŸaç” adını alır. Bamsı Beyrek de bir soygunu önledikten sonra adlandırılır. Bu isimlerin verilmesi için topluluÄŸun bu kahramanlığı onaylaması ÅŸarttı. Ad verilince birey, boyun resmî bir üyesi sayılırdı.

Yakut ve Orta Asya Türkleri

Yakut Türklerinde çocuğa ilk ad doğumdan üç ay sonra, asıl adı ise yay çekip ok atmaya başlayınca verilirdi. Kırgızlar ve Kazaklarda ise çocuk on beş günlük olduğunda isim verilirdi. Bu isim çoğunlukla doğum sırasındaki olaylardan, gelen misafirin adından veya çevresel unsurlardan ilham alınarak konurdu: Konukgeldi, Yağıbastı, Gündoğdu, Kurtgeldi gibi.

Kötü Ad Verme ve Ölümden Kaçış

Çocukları yaÅŸamayan aileler, Åžamanist inançlara göre Azrail’in kötü isimli çocuklardan uzak duracağına inanarak çocuÄŸa İtgördü, Domuz, Balçık gibi adlar koyardı. Kazaklardan Çepisbay AÄŸa’nın, oÄŸluna “Rus” adını vermesi de bu geleneÄŸe örnektir.

Çocuğun Babaya Sembolik Satılması

Bazı Türk topluluklarında, ebe çocuÄŸu doÄŸurunca onu babaya sembolik olarak satardı. Baba da çocuÄŸa “Satılmış” (erkekse) veya “Satı” (kızsa) adını verirdi. Satın alma bedeli bazen çocuÄŸun ağırlığınca demir bile olabilirdi. ÇuvaÅŸ Türklerinde ise bu satış Åžaman aracılığıyla gerçekleÅŸirdi.

Hindistan’da ve Cumhuriyet Dönemi’nde Adlar

  1. ve 14. yüzyıllarda Hindistan’da hüküm süren Türkler, isim geleneklerini sürdürdüler: Kutlu, Aybeg, TuÄŸluk, Arslanatar gibi adlar bu dönemde yaygındı. Cumhuriyet’in kuruluÅŸ döneminde Atatürk’ün önderliÄŸinde isim tercihlerinde Türk tarihine ve kimliÄŸine vurgu yapıldı: Atilla, Teoman, KaÄŸan, Korkut gibi.

Günümüzde İsim Koyma Üzerine

Günümüzde çocuklara isim koymak, hâlâ önemli ama karmaşık bir mesele. Aile büyüklerinin etkisi, gelenekler, kiÅŸisel tercihler arasında sıkışmak mümkün. Oysa bir çocuÄŸa ad vermek, onun hayatı boyunca taşıyacağı bir kimlik belirlemektir. Sırf kulaÄŸa hoÅŸ geldiÄŸi, farklı olduÄŸu ya da “moda” olduÄŸu için isim seçmek yerine, çocuÄŸun geleceÄŸini, duygusal yükünü ve bu ismin ona neler hissettireceÄŸini düşünmek gerekir.

Sonuç

Ad, bir çocuğun ilk yüküdür. Güçlü bir ad, taşıması zor bir yük olabilir. Kahraman ismi taşıyan bir çocuk, korkarsa yetersiz hisseder. Güzel isimli bir çocuk, çirkin hissettiğinde kırılır. Bu yüzden ad seçimi, keyfi bir karar değil; sorumluluk isteyen bir adımdır. İsimleri kendimiz için değil, çocuklarımız için seçelim. Ki, adlarıyla barışık, adlarıyla mutlu yaşlansınlar.

Ne mutlu Türküm diyene!