Haziran 18, 2025
Özledik..

Ziya Gökalp

Ziya Gökalp, 23 Mart 1876’da Diyarbakır’da doÄŸdu. Asıl adı Mehmet Ziya idi. Babası Diyarbakır’ın saygın ailelerinden birine mensup bir memurdu. Çocukluk yılları, Osmanlı Devleti’nin zorlu dönemlerine denk geldi. Osmanlı Devleti, bu dönemde çeÅŸitli iç ve dış sorunlarla uÄŸraşıyor, ekonomik ve askeri alanda ciddi gerilemeler yaşıyordu. Bu çalkantılı süreç, Ziya Gökalp’in düşünce dünyasının ÅŸekillenmesinde etkili olmuÅŸtur.

EÄŸitim hayatına Diyarbakır’da baÅŸlayan Gökalp, ilk olarak Askerî Rüşdiye Mektebi’ne gitti. Bu okulda disiplinli bir eÄŸitim aldı ve edebiyata ilgi duymaya baÅŸladı. Daha sonra Mekteb-i Mülkiye’ye devam etti, ancak okul kapatılınca idadi eÄŸitimini tamamladı. Çocukluk yıllarında Arapça ve Farsça öğrenerek klasik İslam düşüncesine yöneldi. Bu yıllarda Türk kimliÄŸini ve tarihini daha yakından tanıma fırsatı buldu.

İstanbul Yılları ve Jön Türk Hareketi 1895 yılında İstanbul’a giden Gökalp, Baytar Mektebi’ne kaydoldu. Burada biyoloji, kimya ve tıp dersleri almasına raÄŸmen, asıl ilgisini felsefe ve sosyolojiye yöneltti. Özellikle Batı düşüncesiyle tanışması, onun Osmanlı Devleti’nin durumunu sorgulamasına yol açtı. Fransız filozofları ve sosyologlarından etkilenerek birey, toplum ve devlet iliÅŸkileri üzerine düşünmeye baÅŸladı.

Bu dönemde Jön Türk hareketine katılarak siyasi fikirlerle tanıştı. II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimine karşı özgürlükçü ve reformist düşünceleri benimsedi. Ancak bu faaliyetleri nedeniyle 1898 yılında tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapiste geçirdiği bu dönem, onun düşüncelerini derinleştirmesine olanak tanıdı. Serbest kaldıktan sonra Diyarbakır’a sürgün edildi.

İttihat ve Terakki Cemiyeti ile YükseliÅŸi 1908 MeÅŸrutiyet Devrimi ile birlikte serbest bırakıldı ve tekrar aktif olarak siyasi ve entelektüel hayatına döndü. 1909 yılında Selanik’e taşınarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde önemli görevler üstlendi. Burada çeÅŸitli gazetelerde yazılar yazdı ve Türkçülük fikirlerini yaymaya baÅŸladı. 1911’de Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisine katılarak dil ve kültür üzerine çalışmalar yaptı. Bu dergi, Türkçülük fikrinin yayılmasında önemli bir araç oldu.

1913’te İstanbul’a döndü ve Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri vermeye baÅŸladı. Burada öğrencilerine milliyetçilik, kültür ve toplum üzerine fikirlerini aktardı. 1914 yılında Türk Bilgi DerneÄŸi’ni kurarak bilimsel araÅŸtırmalara öncülük etti. Bu dönemde sosyolojiye olan ilgisi daha da arttı ve Emile Durkheim’ın pozitivist sosyoloji anlayışını benimsedi.

Malta Sürgünü ve Son Yılları 1919 yılında İngilizler tarafından tutuklanarak Malta’ya sürgüne gönderildi. Burada bir buçuk yıl boyunca kaldı. Bu süreçte Osmanlı’nın çöküşünü analiz etti ve yeni bir Türk kimliÄŸi inÅŸa edilmesi gerektiÄŸini düşündü. 1921’de serbest bırakıldıktan sonra Diyarbakır’a döndü ve burada bir süre öğretmenlik yaptı.

1923 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak görev aldı. Ancak saÄŸlık sorunları nedeniyle aktif siyasetten çekildi. 25 Ekim 1924’te İstanbul’da hayatını kaybetti.


FİKİRLERİ VE ESERLERİ

1. Türkçülük ve Milliyetçilik Ziya Gökalp, Türk milliyetçiliÄŸini birleÅŸtirici bir unsur olarak gördü. Ona göre milliyetçilik, kızıl elma gibi ultimate (nihai) bir hedef deÄŸil, toplumun birliÄŸini saÄŸlayacak bilimsel bir kavramdı. MilliyetçiliÄŸini “kültüre dayalı” olarak tanımlayan Gökalp, milletin ortak bir dil, din, tarih ve kültür etrafında ÅŸekillendiÄŸini savundu.

2. “TürkleÅŸmek, İslamlaÅŸmak, MuasırlaÅŸmak” Bu ünlü sloganında üç temel prensibi savundu:

  • “TürkleÅŸmek”: Dilin sadeleÅŸmesi ve milli kültürün güçlendirilmesi.
  • “İslamlaÅŸmak”: Türk toplumunun dini deÄŸerlerle bütünleÅŸmesi.
  • “MuasırlaÅŸmak”: Batı’nın bilim ve teknolojisinin benimsenmesi.

3. Edebiyat ve Halk Kültürü Gökalp, halk kültürüne büyük önem verdi. Ona göre milli edebiyat, halkın kendi değerlerinden beslenmeliydi. Halk hikayeleri, destanlar ve masalların önemine vurgu yaptı ve kendisi de bu alanlarda eserler verdi.

4. Sosyoloji ve Dönemi Üzerindeki Etkisi Emile Durkheim’dan etkilenerek sosyolojiyi bilimsel bir temele oturtan Gökalp, toplumu bir organizma olarak görüyordu. Ona göre toplum, fertlerden deÄŸil, ortak kültürden oluÅŸuyordu.

ESERLERİ

  • Türkçülüğün Esasları (1923)
  • TürkleÅŸmek, İslamlaÅŸmak, MuasırlaÅŸmak (1918)
  • Malta Mektupları
  • Türk Töresi
  • Kızıl Elma
  • Altın Işık
  • Yeni Hayat